Adaletin ikliminde yaşamak ve onun bilinç atmosferinde huzur bulmak için, hukukçu olmak gerekmiyor. Diğer bilim ve sanatlarla bütünleşik olarak, hukuki okumalar yaparak da bu yolda mesafe alabilirsiniz. Yüzlerce kitabı okumaya vaktiniz olmayabilir. Roman tarzı bir anlatımla; hukukun genel ilkeleri, insan hak ve hürriyetleri, birlikte yaşama öğretisi, demokratik tavır, ceza ve yargılama hukuku alanlarında temel ve öz bilgiler vermeye çalıştım.
Her gerçeği romana sığdırmak elbette mümkün değildir. Fakat sizlere ancak patika yoldan, otoyola ulaşmanıza rehberlik edebilirim. Kitabın sonunda önerdiğim kitapları da dikkate almanız tavsiye edilir. Hukuk felsefesinin, adalet psikolojisinin, sosyolojinin; toplum düzeni, birliği, dirliği ve sürdürülebilirliğinde ne kadar önemli bir yer tuttuğunun gereğine inanmış olacaksınız.
Adaleti koruyup kollamadığımızda, onun da bizi koruması mümkün değildir. Yasal ve anayasal sorumluluk, hak ve ödevlerimizi bildiğimizde, yaşam daha anlamlı, daha çekilebilir, daha güven verici, daha sevimli ve huzurlu olacaktır. Kitap ayrıca ihtiyacınız olduğunda, adli savunma yeteneğinize, ilave sosyal donanımlar sunacaktır.
Adalet sevdamız, insanlık aşkımız, üretim mücadelemiz, paylaşım ve dayanışma; ilkeye dönüştüğünde, kavgaya zaman ve yer kalmayacaktır. Niyet, öğreti ve öngörümüz budur. Ne kadarını başarabilirsek, medeniyetimizin temelini onun üzerine kurmak zorundayız.
Niyetlerin gerçekliğe dönmesi veya ütopya olarak kalması bizim elimizde. Ağacın, bitkinin nesli, geleceği ve özü; tohumlarıdır. İnsanınkiyse genlerine kodlanmıştır. Bir ifade sanatının özü ve maksadı ise, cümleler arasına serpiştirilmiştir. Haklı, yasal, mantıklı, etik, bilimsel bir gerekçesi olan her yoruma açığım. Zaten geliştirilebilir, değiştirilebilir, denetlenebilir bir içerik sunuyorum. Bilimsel, metodolojik bir bakış da zaten bunu öngörmez mi? Onuncu kitabımı yazmanın mutluluğunu yaşıyorum. On birinci kitapta buluşmak dileğiyle.