Ben bir ay önce kızını kaybetmiş bir babayım. İçimin acısını şu an tarif edemiyorum. Bu saatten sonra biliyorum ki ne yaparsam yapayım kızım geri gelmeyecek ve ben bu acıyla ölünceye kadar yaşamak zorunda kalacağım.
Evladınızın kıymetini o hayattayken bilin. Bu dünyada hiçbir şey çocuklarınız kadar önemli ve değerli değil. Bunu unutmayın. Ben cahilim, okumadım. Kızıma örnek olacak bir hayatım da olmadı maalesef. Bir baba olarak onu dinlemeyi değil hep suçlamayı seçtim. Şu an yanımda olsaydı ona öyle bir sarılırdım ki hiç bırakmazdım. Sabahlara kadar dinlerdim dertlerini, sorunlarını. Onun yanında olurdum.
Ben kızımı istemediğim bir evlilik yaptı diye devamlı suçladım. Nasıl olsa kendi istedi, kendi evlendi. Şikayet etmeye de hakkı yok diye düşünüp yalnız bıraktım onu. Kapalı kapılar ardında ne acılar yaşamış yavrum. Bilmemişim. Belki de bilmek işime gelmedi. Suçlamak en kolayıydı belki de. Şu an düşündüğümde ne kadar hatalı olduğumu anlıyorum.
Ne olursa olsun başına ne gelirse gelsin siz çocuklarınızın başında olun sahip çıkın, onlara kimseye laf söylettirmeyin. Dağ gibi arkasında durun. Kızlarınız babamız varsa arkamızda bize kimse bir şey yapamaz desinler, korkmasınlar kimseden. Size evlat acısını yaşamış bir baba olarak sesleniyorum. Evladınızı kaybettikten sonra keşkeler işe yaramıyor. İş işten geçmeden basın çocuklarınızı bağrınıza, sevin ilgilenin onlarla.