*Gidişleri özleyen bir Gülsun yaşıyor hâlâ içimde. Gurbet iklimlerinde üşümüş Gülsun’a inat yaşayan. Bu şehirden kimin için gidilirdi? Kime gidilirdi? Kime kaçılırdı? Lüks otellerin çay salonlarında, uzak diyarların iklimini kadehlerine karıştırıp yudumlayanlara dalıp gitmiş bir Gülsun. Kazanılan bir burs. Uzak diyarların iklimini koklatan... O kokunun karşısına annenin gözyaşları çıkar.
Babanın dudağı hayır demek için bile aralanmaz. Kız başına, tek başına gâvur memleketlerine gitmek...*
Fatma Barbarosoğlu gidemeyenleri, ne geldiği ne gittiği yere ait olamayanları, yarım kalmış aşkları, başkasının hikâyesinde acı bir hatıra olarak zapt edilmiş hayatları anlatıyor…