“Tanrı bazı insanları, insanlara ceza olarak yaratmış olmalıydı.”
Bu ceza niteliğindeki insanların arasında, kendi varoluşunu yeniden ve yeniden sorgulayan bir anlatıcı...
Tüm eylemlerini ağır ağır ve özenle yerine getiriyor; öfke ve takıntıyla hayatı sorgularken, çekingenliği onu intihara sürüklüyor.
Veli Koçak, intiharın eşiğinde, belki de bambaşka suçların suçluluğuyla sürdürülen, yekpare, bedbaht bir hayat sunuyor okura. Koçak’ın kısa kesik cümlelerinde bu dikkat ve mükemmeliyet arzusu görülebilirken, uzun ve soluksuz cümlelerinde ise ölüm korkusu seziliyor.
Umudun, arayışın, bekleyişin ve reddiyelerin eşliğinde Abes, şiirsel bir anlatıyla okuyucuya kendini sunuyor. Aslında okuyucuya rağmen, varolmanın derdinde bir dil yaratıyor Koçak, onu reddedercesine ona seslenen...
Yaratıcının bir Sisifos çabası ya da cezasıyla eylediği bu yaratı, günün sonunda tüm sorgulamalarla yeniden inşa ediyor.
Fihrist olarak, varoluşçu sorgulamaları ve şiirsel duyarlılığı yüksek duyguyoğun metinleri, estetik merakı yüksek okurlarımız ile buluşturmanın mutluluğuyla...
İyi okumalar dileriz...