Tükendi
Stok AlarmıÜrdün’deki siyasi ve sosyal gelişmeler, kültürel hayatın her alanında olduğu gibi edebiyat üzerinde de belirgin bir etki yaratmıştır. Modernleşme süreciyle birlikte eğitim, matbaa, gazetecilik, edebî dernekler ve kültürel cemiyetler gibi alanlarda yaşanan ilerlemeler, Ürdün edebiyatında Batı tarzı yeni edebî türlerin ortaya çıkışını mümkün kılmıştır. Modern dönem Ürdün edebiyatı dergi, gazete gibi yayın organları tarafından yayımlanan edebî yazılarla ve çeviri faaliyetleriyle gelişmeye başlamıştır. 1949-1953 yıllarında Ürdün’de yayımlanan Savtu’l-Ceyl dergisi, 1952-1953 yıllarında yayımlanan el-Kalemu’l-Cedîd dergisi ve 30 Eylül 1961 tarihinde yayımlanmaya başlayan el-Ufku’l-Cedîd dergisi gibi dergilerle birçok meşhur edebiyatçının Ürdün edebiyatına katkıda bulunduğu ve yeni bir dönüşüm başlattığı görülmektedir. Bu dergilerde Seyfeddin Keylânî, aslen İranlı olup hayatının neredeyse tamamını Ürdün’de geçiren Mahmûd Seyfeddin el-Îrânî, Vâsıf es-Salîbî, Muhammed Tevfik, Cemil Zeyyâb gibi edebiyatçıların yazıları ve şiirleri ile Abdurrahman Munîf, Edip Abbâsî, Abdulhalim Abbas, Abdullah Mansûr gibi birçok romancının romanları ve hikâyeleri yayımlanmıştır. Bu sayede Ürdün’de edebiyatta büyük bir dönüşüm ve ilerleme görülmeye başlamıştır. Eğitimde yapılan reformlar, basın ve yayıncılığın gelişmesi ile kültürel ve edebî örgütlenmeler, modern Ürdün edebiyatında kısa hikâye türünün doğuşunda önemli bir rol oynamıştır. Ürdünlü edebiyatçıların büyük bir çoğunluğu, hikâye türünün romandan daha ileri bir düzeyde, halk hikâyelerine benzer bir biçimde ortaya çıktığı düşüncesindedir. Muhammed Subhî’nin ʽİşrîniyyât, Selâsiniyyât gibi isimlerle neşrettiği kısa hikâyelerden oluşan çalışmalarıyla, Ürdün’de kısa hikâyenin ilk örneklerini verdiği görülmektedir. Arap Edebiyatının en yetenekli romancılarından biri olarak kabul edilen Abdurrahman Munîf, 19. yüzyılın sonlarına doğru, Necip Mahfuz ile birlikte, Arap dünyasında yaşanan kültürel ve siyasi sorunlara odaklanarak bölgenin edebî atmosferini dönüştürmeyi amaçlamıştır. Çok sayıda roman ve edebî yazıyla birlikte Munîf, çalışmamızın ana temasını oluşturan ve on bir hikâyeden oluşan bir hikâye seçkisi de kaleme almıştır. el-Bâbu’l-Meftûh adlı seçki, dönemin sıkıntılarını konu edinen ve farklı konularda, çeşitli karakterle ele alınmış olan başarılı bir seçkidir. Dönemin eleştirmenleri tarafından da ilgiyle karşılanmıştır.