İçinde bulunduğumuz yüzyılda hakkında en çok neşriyat yapılan devlet adamlarından biri de hiç şüphesiz Sultan İkinci Abdülhamid’dir. Ancak böylesine bol neşriyat -pek azı müstesna- tamamıyla gerçeklere aykırıdır. Bu lafazanlığa tarih usul ve metodunu bir tarafa fırlatıp atan bazı tarih yazarları da maalesef katılmış ve böylece ortalığı kaplayan türlü laf ü güzaf, Sultan Hamid’in gerçek hüviyetiyle tanınmasına, tanıtılmasına mani olmuştur. 

Bu niçin böyle olmuş, Sultan Hamid neden bu derece ters tanıtılmıştır? Elinizdeki kitapta sarahatle göreceğiniz gibi isabetli politikasıyla Osmanlı İmparatorluğu’nu otuz üç yıl daha ayakta tutan, dolayısıyla “Hasta Adam” mirasını bekleyenleri hüsrana uğratan Sultan İkinci Abdülhamid’in düşmanları pek çoktur. Onun düşmanları Türk milletine de düşmandırlar. Sultan Hamid saltanatı boyunca melanetlerine mani olduğu ve büyük devletlerin bütün tazyik ve tahakkümüne rağmen Doğu Anadolu’yu vermediği Ermenilerin dilinde “Büyük Cani”dir, “Kızıl Sultan”dır. Ermeni’nin veya Ermeni hamilerinin ortaya atıp bazı gafillere kabul ettirdiği bu haksız ithamları onlar savurabilir, çünkü Sultan Hamid bu topraklar üzerindeki oyunlarına müsaade etmemiştir. Ancak adı entelektüele çıkan içimizden bazı kimselerin okuyup araştırmadan, üstelik okuyup araştırana düşman kesilerekten Sultan Hamid’e Ermeni diliyle ve ısrarla “Kızıl Sultan” demesi acıdır, kültür hayatımızda kapkara bir lekedir. 

Biz, gönlümüzün razı olmadığı bu ve benzeri daha nice gaflet ve dalalete mani olmak, sözde entelektüeli yuvarlandığı gaflet ve dalalet çukurundan kurtarabilmek ve Sultan Hamid’i tanıtmak için bu kitabı yazdık.