1718 Pasarofça sulhünden sonra, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa`nın on iki yıl süren sadaretine, kanlı bir ihtilalle son veren 1730 Patrona isyanı`nın, Osmanlı-Türk tarihi olayları arasında önemli bir yer tuttuğu münakaşasız kabul edilecek hakikatlerdendir. Bununla beraber Osmanlı tarihinin aşırı zevk ve israflarla dolu bir safhası olarak "Lale Devri " adıyla, anılan, bu devresindeki İstanbul hayatını, yeter derecede aydınlık olarak tanımadığımız gibi, bu ihtilalin gerçek sebep ve amilleri de kesin olarak henüz malumumuz değildir.
Raşid ve Çelebizade Asım Efendilerilerin vakanüvis sıfatıyla bize naklettikleri mahdut malumata dayanarak bu devri bütün açıklığıyla görüp anlamamıza imkan yoktur. Bilhassa ihtilale tekaddüm eden 1729 (hicri 1142) yılı vakayiinin, her nasılsa vakanüvis tarihlerinin zaptettikleri mevzular dışında kalmış olması da ayrıca, ihtilale tekaddüm eden ve ihtilalin çıkmasında amil olan olayları büsbütün karanlıkta bırakmaktadır. Maamafih tarihimiz üzerindeki çaışmalar geliştikçe elde edilecek yeni vesikalarla bu devre hakkındaki bilgilerimizin de gittikçe artarak berraklaşacağı ve ileride daha aydınlık ve tam bir hale geleceği şüphesizdir.