Aziz Nesin’in ünlü romanındaki Zübük’e karşı bir Dübük çıktık ki, dillere destan. Bu kitabı okuyunca Zübük’ün Dübük’ ün eline su dökemeyeceğini, hatta Zübük’e rahmet okutacağını göreceksiniz. Zübük, basit bir kasabada, eşraftan yarı cahil kişileri kandırıp, siyasi ikbal uğuruna oyuna getirip, onları kullanan, akıllı geçinen birisi.
Dübük, öyle mi ya? Dübük, yüksek tahsil görmüş, uzman doktor olmuş, hatta başhekimlik yapan birisi. Dübük’ün makamını kullanarak kandırıp oyuna getirdikleri kişiler arasında kimler yok ki. Başta hasta ve hasta yakınları, hastane personeli olduğu gibi, daire müdürleri, hâkimler, savcılar, hâsılı onunla ilgisi olan herkes.
Dübük için hastalar para demekti. Hastalardan para alma yöntemi kimsenin aklına gelmeyecek cinsten. Resmi ve gayri resmi, para dönen her yerde bulunmaya azami çaba gösterirdi. Yaptığı usulsüzlük ve yolsuzluklar yüzünden hakkında altı defa soruşturma açıldığı halde daire müdürlerini kullanarak görevde kalmayı başarabilen bir yetenek. Neler yaptığını, kimleri oyuna getirdiğini okuyunca şaşırıp kalacak; *Olamaz, yok böyle bir adam.* Diyeceksiniz.