Nathaniel Peffer, 1921 yılında Uzak doğuya yönelik olarak yaptığı bir analizinde Batı’nın kaçınılmaz bir şekilde Doğu’nun karmaşasına kapıldığını fakat doğunun yavaş ilerleyen dönüşümünün gelecekte zorunlu olarak Batı’nın ritmini etkileyeceğini savunmuştur. Peffer’in 20. yüzyılın başında Asya toplumları hakkındaki değerlendirmelerinin bir yüz yıl sonra yani 21. yüzyılın hemen hemen aynı zaman dilimi içinde gerçeğe dönüştüğünü söylememiz mümkündür. Batı’nın sözcüsü ve küresel lideri ABD kendi geleceği ile ilgili değerlendirmelerinde Doğu toplumlarına ve özellikle Çin’e ve Çin yönetiminin gelecek tasavvuruna yönelik giderek artan bir şekilde daha fazla mesai harcamak durumu ile karşı karşıya bulunmaktadır.