Kafirun ve Sarı ile darbeler dönemine İç Anadolu bozkırından ışık tutan Ahmet Tezcan uzun bir aradan sonra çarpıcı bir şehir romanı ile Mezopotamya ve Mardin’in büyülü dünyasının kapılarını aralıyor. Abbara; Houston, Matera, Mardin üçgeninde umutsuz bir arayışın, hayâl ile hakikat arasında sürprizlerle dolu masalsı öyküsü. Şehir ve insanın; ihanetler, yalanlar ve zulümler karşısında, aşka, dostluğa ve umuda sarılarak sonsuza ulaşma çabası.. Her insan bir abbaradır, her abbara bir umut! Oysa ben; hayatıma yabancı bu şehirde, yerin metrelerce altında, umarsız yarasaların nemli kaya çentiğine tutunup baş aşağı uyuduğu soğuk, ıslak, küf karanlık su kanalında, bana dair bir iz bulmak ümidiyle, pili bitti bitecek el fenerinin sarı, titrek ışığında sürüklenen gölgeydim. Işık ve gölgeler şehri Mardin’de, ışıkla buluşmayı arzulayan siyah bir leke...