Tükendi
Stok AlarmıArka Kapak Yazısı : Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada, dünyadaki benzer boyutta ve nitelikteki diğer adalar gibi çeşitli kalkınma sorunlarıyla karşı karşıyadır. Ülkenin genel planlama ve kalkınma uygulamalarına konu olmakla birlikte, bir ada olmasından kaynaklı özel ihtiyaçların göz ardı edilmiş olması, bir ada olmasından kaynaklı özel destekler almasının da önünü kapatmıştır. Dolayısıyla idari yapısı ilçe olan ada, devlet destekleriyle ilgili yasal düzenlemelerde kimi zaman Bozcaada’yla birlikte ayrıcalıklı bir konumda ele alınmış gibi görünse de, uygulamada beklenen etki yaşanmamıştır. Başta ulaşım ve enerji olmak üzere çok sayıda sektörde adanın yaşadığı altyapı sorunları, günden güne yükseltilen turizm adası imajı sonucunda yaşanan insan baskısıyla, özellikle sürekli yerleşik nüfusun yaşamından daha fazla olumsuzluğa yol açmaktadır.
Bu noktada Avrupa Birliği’nin Bölgesel Politikası kapsamında son dönemde, en azından, ayrı bir dezavantajlı bölge özelliğiyle ele alınmaya başlanan adalar ve ada bölgelerine yönelik yaklaşımı önem kazanmaktadır. Gökçeada’yla ilgili genelde siyasi bir başvuru konusu olarak kullanılan AB, bu çalışmada, teknik bağlamda bir başvuruya konu olmaktadır; gerekli olan Gökçeada’nın tek bir boyutta değil,her boyutuyla ve üzerinde yaşayan tüm nüfusla değerlendirilmesi ve dezavantajlarından kaynaklı sorunların çözüme yönelik alternatiflerin bu temelde üretilebilmesidir. Gökçeada’nın en temel sorunları, ekonomik ve sosyal kalkınma temelindedir. AB Bölgesel Politikası ve özelde adalara ilişkin programlar incelendiğinde, ilk atılması gereken adımın, bir adanın idari, ekonomik, sosyal ve kültürel tüm boyutlarıyla bir analizinin yapılması, ardından ilgili alanlarda sorunların, ada içinde bir bakış ve yöntemle, ayrı ayrı belirlenmesi olduğu görülmektedir.