Zaman, zamansız olmayı sever. Ben çok tanık oldum buna, sen de az şahit olmamışsındır. Ya nasıl geçtiğini anlamazsın saatlerin, ya nasıl daha çabuk geçer diye çabalarsın. Her şeyin bir gün bitmeye mecbur olduğunu unutmadan ki yemin ederim hiçbir şey ölmeye gönüllü değil- yaşamalısın onu. Geç kalınmış bir buluşmanın adıdır hayıflanmak.
Peki ona geç bile kalamamak nasıl bir kayıp olur? Sahip olamadığın bir şeyi de yitirebilirsin. Dokunamadığın, elini tutamadığın, yan yana yürümek şöyle dursun hiçbir zaman karşılaşmadığın, karşıdan bakamadığın bir insanı mesela…
Bizden iki çıkmaz dedim. Ben sen’im artık, sense benim bütünümsün; biz biriz… İkiden biz çıkmaz dedi; seninle ben ayrılmak için bir araya geliriz. Birini çok sevdim, biri de beni çok sevdi. Ne ikiden Biz çıktı ne de bizden İki…