İki laf, bazen hayattır, bazen hayata son... Umudun intiharı, düşlerin katli, yarınların kıyametidir. Bazen kıyamet sonrası diriliş, bazen mahşer, bazen sağdan gelen amel defteridir.
İki laf, sıratı yıkar, cehennemin kucağına bırakır adamı, cennete köprü olur belki, kevser suyuna kavuşturur.
İki Lafın Arasında, lafın en güzeli, şiir ile hayatı, hayatımızı izahtır biraz. Kaldırımlarda unutulmuş ayak altı geleceğimiz, görülmez sandığımız günahlarımız, ezan ile dirilişimiz, yüreğimizin aşka, aşkın yüreğimize doğuşunu iki laf arasına sığdırma gayretidir.
Kahvehane muhabbetlerinin göbeğine açılan küçücük parantezlerde ipe sapa gelmez şiirlerle eleştirmektir hayatı, hayatımızda olanı, bazen en çirkin lafların göbeğine birkaç mısra ile bir demet gül çizmek, güneşi karanlığın kalbine saplamaktır.
Dolayısıyla İki Lafın Arasında, hayattır...