D. Mehmet Doğan yeni kitabıyla bu yıla ışık tutuyor. 1932 Dinî İnkılap Yılı kitabı yayınlandı.
Yakın tarihle ilgili ciddi ve sistematik kitaplar yayınlayan D. Mehmet Doğan yeni eseriyle dönemle ilgili doğru sanılan yanlışları ortaya koyuyor.
1932 yılı başında, aynı zamanda ramazandır, “Türkçe Kur’an inkılâbı” başlatılmıştır. Daha sonra “Türkçe ezan inkılâbı”na girişilmiş, tarih kongresiyle “tarih inkılabı”, dil kurultayı ile “dil inkılabı” yapılmış ve nihayet iş mûsıkî inkılâbına kadar varmıştır.
Bütün bu inkılaplarda asıl hedef “din”dir. Dinin zayıflatılması, geriletilmesi, kültürünün yok edilmesi, sistemli bir sosyal mühendislik faaliyetine dönüştürülmüştür.
Kitap arka kapak yazısında şöyle tanıtılmaktadır:
“Türkiye’nin yakın tarihi, hâlâ “inkılâp tarihi” süzgecinden geçirilmeden yazılamıyor. En basit hakikatler dahi, değil kitlelerin, konuyla ilgili görülenlerin görüş ve bilgi sahasına giremiyor. Kadrolu inkılâp tarihçileri, 90 yıl sonra dahi Türkiye’nin 1930’larda refah içinde yüzdüğünü, doların 1 lira olduğunu, her sahada takip edilen dahiyane siyasetin zamanımıza örnek teşkil etmesi gerektiğini söylemeye devam ediyorlar. Bu bir nevi şahıs tarihçiliğine indirgenmiş kadrolu tarihçilik, üniversitelerde yuvalandırıldığı için kolaylıkla “bilim-sellik” zırhına büründürülebiliyor.
Cumhuriyetin ilanı bir rejim değişikliği şeklinde kalabilecekken ötesine geçilerek demokratik bir cumhuriyetin zemini yok edilmiş, asıl projenin icrasına girişilmiştir. Bu da ancak milletle, onun maneviyatıyla zıtlaşmakla sürdürülebilmiştir. Millî Mücadele’ye alem olan “Kuva-yı Milliye ruhu” bir kenara bırakılmış, milletin değerler dünyasını tahrip eden inkılâplar peş peşe gelmiştir.
Cumhuriyet’in iktisadî ve sosyal gelişmeyi sağlayamaması, kalkınmada başarılı olamaması büyük ölçüde yönetimin milletle birlikte yürümesine mâni olan inkılâplarda aranmalıdır. İnkılâpların asıl hedefi “din”dir, “İslâm”dır. Rejimin dini hedef seçmesi, halkta derin bir memnuniyetsizlik doğurmuştur.”