Kurşun gibi ağır her soruya tek tek cevap aradılar. Haysiyetin ve şahsî fedakarlığın sınırlarını mütereddit cümlelerle kolaçan ettiler. Doluyu boşalttılar, boşu doldurdular, ölçtüler, biçtiler nihayet gece yarısına doğru karara vardılar. Hüküm cümlesi zehir gibi dudaklarından döküldü: – Serbest Fırka’yı feshediyoruz... ...
1930’un ikinci yarısında yaşananlar Türkiye’nin belleğinde derin izler bıraktı. Serbest Cumhuriyet Fırkası isimli bir partinin kurulması haberi bir bahar müjdesi gibi gelmişti insanlara. Tek parti zulmünün son bulacağını umarak, coşkuyla koşmuşlardı Serbest Fırka’nın ardından... Ya sonra? 1930: Yalancı Bahar, işte bu hazin günleri ustalıkla ele alan bir roman...