5 Temmuz Darbe Girişimi`nin önlenmesinde ortaya çıkan toplumsal tepki savunmacı/korumacı özellik taşımaktadır. Darbe girişiminin başladığı ilk anlarda, darbecilerin bulunduğu alanlarda farklı toplumsal kesimlerden vatandaşlar kendiliğinden toplanmışlardır. Hükümet ve milli iradeye yönelik bu darbe girişimi, 2000`li yıllardan itibaren ordu siyaset ilişkisi çerçevesinde yaşanan değişim ve dönüşümlerin -Avrupa Birliği ilerleme raporları ve siyasal iktidarın bu yöndeki çabaları ve kararlılığı sonucu askeri vesayetin azaltılması ve sivil siyasetin daha belirleyici konuma gelmesi- kamusal alanda da görünür hale gelmesi, darbe sırasında ortaya çıkan direnişten ve toplumsal tepkinin somutlaşmasından da anlaşılmaktadır. Daha önceki darbe ve darbe girişimleri sırasında edilgen konumda olan vatandaşlar, aynı siyasal düzlemde olmasalar da -farklı siyasal görüştekiler- darbe girişimine karşı direniş göstermişlerdir. Bu, ilk modern darbenin yaşandığı dönemden itibaren -1876- Osmanlı`dan günümüze ilk defa ortaya çıkan siyasal ve toplumsal bir olgudur. Farklı kesimlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan darbeye karşı direniş gösterileri, daha sonra siyasal iktidarın yönlendirmesiyle devlet ve millet ekseni temelinde gerçekleştirilmiştir. Kısaca 15 Temmuz Darbe Girişimi`ne karşı ortaya çıkan direniş, kendiliğinden savunmacı/korumacı temelden devlet ve millet eksenli olarak süreklilik kazanmıştır.