Kim istemez ki iyi bir kişiliğe sahip olmak?
Toplumların gelişmesi ve ilerleyişinde kişisel gelişimini tamamlamış bireylerin önemi her geçen gün daha da fark edilen bir hal aldı. Günümüzde kişisel gelişime bireysel ve toplumsal olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Kişisel gelişimini tamamlamış bireylerin topluma en büyük katkıyı sağlayacağı gerçektir. “Kaliteli bir yaşam için kişisel gelişimi seçin” sloganıyla yola çıkacak olursak, kaliteli bir yaşam sürmek ve iyi bir gelecek inşa etmek için önceliğiniz kişisel gelişim olmak durumundadır. “Hayatın tüm mevsimlerinin insanların mutluluğu için yaratıldığını düşünürsek, bahar geç geldi diye, mutsuzluk ikliminde kaybolup gitmeye değer mi. Her yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı bir kez çıkmadı diye, insan gökkuşağını sevmekten vazgeçer mi?” Hayatın olağan akışına kendimizi o kadar kaptırmışız ki nedensiz mutlu olmanın bile lezzetine varamıyoruz. Belki de mutluluğun gerçekte ne demek olduğunu bilmiyoruz ya da yanlış yerde arıyoruz. Olaylara ya da nesnelere yüklediğimiz anlamların bize istediğimiz mutluluğu verebileceğini düşünüp hiç uğraş vermiyoruz ve yanılıyoruz. Mutsuzluğu çok fazla nesnelere yüklememeli insan, nesnelerin varlığı mutluluk, yoklukları mutsuzluk getirmemeli. Mutluluğu her ana her zamana sığdırabilmeli. Her şeye herkese gereğinden fazla anlamlar yükleyerek hayal kırıklığı da yaşamamalı insan. Mutluluğa bağımlı yaşayarak beraberinde gelen mutsuzlukla savrulmamalı.