“Alman yazınının yaratıcı koruyucusu…”
Heınrıch Böll
Joseph Roth’un 1939 yılındaki ölümünden önce, sürgündeyken tamamladığı son romanı 1002. Gece Öyküsü, Viyana’nın 19. yüzyılını, imparatorluk başkenti olduğu dönemi anlatan alegorik bir baştan çıkarma hikâyesi.
1002. Gece Öyküsü, İran Şahı’nın, rahatsızlığı sebebiyle, hava değişimi için bir gemi yolculuğuna çıkarak Habsburg İmparatorluğu’nun başkentini ziyaret edişini anlatıyor. Hafif süvari bölüğünden Yüzbaşı Baron Taittinger ve talihsiz kadın Mizzi Schinagl’ın başından geçenler ve 1930’lu yıllarda Avrupa’da gerçekleşen büyük değişim de romanın arka planını oluşturuyor. Şah’ın ziyaretiyle Viyana’daki birçok kişinin hayatı farklı yollara sapıyor; bu değişim, aynı zamanda Avrupa’nın tamamına yansıyan dönüşümün de bir örneği.
1002. Gece Öyküsü, elde etmeyi başardıkları zenginlik, statü ve emniyeti sürdürmeye yönelik ümitsiz davranışlar ve açgözlülük içinde yıkıma doğru sürüklenen kahramanların acı anlatısı…
“Bizim sevgili Joseph Roth’umuz, yeri hiç doldurulamayacak, sonsuza dek unutulmayacak, –bir buyrukla– Alman edebiyat tarihinden silinip atılamayacak ender insanlardan biriydi.”
Stefan Zweıg